MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Özellikle TBMM açılış toplantısında DEM'li vekillerle tokalaşmasının ardından başlayan 'yeni çözüm süreci' tartışmaları kapsamında tarihi açıklamalar yapan Bahçeli, terör sorununun çözümü için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını söyledi.

Abdullah Öcalan'ı TBMM'de PKK'yı lağvettiğini ilan etmeye çağıran Bahçeli şöyle konuştu:

2025'te partilerin Hazine'den alacağı yardımlar belli oldu 2025'te partilerin Hazine'den alacağı yardımlar belli oldu

"DEM’e uzattığım el günlerdir tartışılıyor. Dedikodu borsası rekorlar kırıyor. Önüne gelen kendi meşrebine göre değerlendirme yapıyor. Görüş ve düşüncelerimi berrak ölçüde açıklamış olsam da birileri yine rahat durmuyor. Yeni bir çözüm sürecinin pişirildiğini iddia edenlere kadar pek çok iddia ve ifade malumlarınız olacağa üzere gündeme gelmiştir.

Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır. Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir. Ama kolektif kimlik ve etnik bir temelde çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir.

Bu ülkede yaşayan hiçbir Kürt kardeşimin sorun olarak gösterilemez. ‘Kürt sorunu var’ demek yalan sözlerin, yıkım bekleyenlerin ortak propagandasıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, asimilasyon politikasına hiçbir zaman tenezzül etmemiştir. Silah dışlanmadan refah mertebesine ulaşmak zordur.

Terörist için şiddet bir amaç değil, araçtır. Toplumu yıldırmak yegane önceliktir. Bugüne kadar terörle mücadelede elde edilen ortak tecrübeleri şu şekilde sıralamamız mümkündür;

1- Tek başına silahlı mücadelenin hemen hiçbir zaman terörü sona erdiremeyeceği gibi terörün silahsız çözümü de asla yoktur. Hiçbir taviz, hiçbir geri adım teröristi tatmin etmeyecektir.

2- Gerçek dünya ile teröristin kanlı hayatı arasında çok ciddi farklar vardır. Teröristin yaşadıkları ve kabulleriyle gerçek olaylar arasındaki çekişkiler somutlaştıkça teröristin direnci kırılacaktır.

3- Tek tek teröristler üzerinde tesirli olmak, ihanetin sonunun olmadığını açıklamak örgütteki çözülmeyi hızlandıracaktır. Terör örgütünün taleplerini kabul etmek, tehdide boyun eğmek değildir. Ancak silah ve şiddet karşısında toplumun boyun eğdiğini göstermek ne kadar yanlışsa demokratik atmaktan imtina edilmesi o ölçüde hatalıdır.

Terörle hiçbir yere varılmaz. Türkiye bölücü teröre asla rıza göstermeyecek, müzakere dayatmaları işe yaramayacaktır. Bir yanda terörle amansız mücadele ederken, demokratik reformların yapılması akla en yatkın seçenektir.

Terör eylemlerine ön şartsız derhal son verilmesi, bütün teröristlerin silahlarıyla dağdan inip devlete teslim olması, Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezalarını çekmeleri, terör örgütü için tek çıkıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde her meselenin ele alınıp, çözümü mümkün ve hatta mecburidir. Eğer terörsüz bir siyaset, terörsüz bir ülke, terörsüz bir gelecek hususunda herkes ittifak halindeyse o halde değil elimizi taşın altına koymaya, gövdemizi koymaya varız.

‘Her türlü hizmete hazırım’ diyen teröristbaşı, buyusun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin.

Teröritbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere sesleniyorum. Eğer teröristbaşının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lavedildiğini haykırsın.

Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil, ne Edirne... Adres İmralı’dan DEM’e uzansın, terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız."

KAYNAK: Ensonhaber

Editör: Gündem Van